Ana içeriğe atla

Hafıza Kırıntıları -16

"Beni sürekli ileri götüren şu iki felsefi görüştür: Dünya hakkında bugün, dün bildiğinden daha fazla şey bilmek ve diğer insanların çektikleri ızdırapları azaltmak. Bunların sizi ne kadar ileriye taşıyabileceğine hayret ederdiniz." - Neil deGrasse Tyson

Mutluluğun Formülü olurmu ? Galiba Olabilir... (Resme tıklayarak makale çalışmasını indirebilirsiniz.)

-Sina Afra'nın Başarı ve Başarısızlık üzerine bir yazısı.. Çok çok marjinal bir yazı ve farklı maddeler olmamasına karşın. Başarmak konusunda derli toplu bir listesi var.Kaynak

1. “If you lose, don’t lose the lesson” (Eğer kaybetsen dahi dersini kaybetme) (Dalai Lama)
2. “Eğer basitçe izah edemiyorsan, yeterince anlamamışsın demektir.” Albert Einstein
3. Erişebilmek, etkili olmak değildir
4. Acil olmak, önemli olmak değildir
5. Faal olmak, birşeyler başarmak demek değildir
6. “Kendini tanı” (Antik Delfi tapınağının girişinin üstündeki yazı)
7. Karar vermek, birşeyden vazgeçmektir
8. Yön vermek, hedefi bilmek değildir
9. Don’t forget the Black Swan (olasılıksız görünenin olasılığı)
10. Alçak gönüllülük umursamazlıkla karıştırılmamalıdır


"Bazen, kimsenin hakkında hiçbir şey düşünmediği insanlar, kimsenin hakkında hiçbir şey düşünmediği şeyleri yapabilen kişilerdir." - The Imitation Game

“Müthiş bir solo ancak şarkı da müthiş ise iyidir,müthiş bir solo şarkıyı daha iyi yapmaz.” - Gary Moore

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akademik Unvan Konusu

Eğer bu camiaya uzaksanız unvan/ünvan konusunun ne derecede (!) önemli olduğunu pek bilemeyebilirsiniz. Türk akademik camiasında unvan(bundan sonra böyle diyeceğim) her şeydir. Gerisi teferruattır. Bilenler bilir... Demiştik. Unvan önemli diye. Akademisyenler içerisinde hayat, memat meselesi olan bu unvanlar ancak sahipleri tarafından bir türlü doğru yazılmaz ya da ne anlama geldiklerini - abartmıyorum -%80'i bilmez. Peki doğruları nedir? Bu yazının konusu bu olacak. Dilim döndüğünce. Aslında akademik unvanlar ülkeden ülkeye hatta bilim dalından bilim dalına bile çok değişkenlik göstermekte . Aşağıda Engin Arık hocanın blogundan derlediğim genel bir unvan açıklaması var. Kaynaklar :  [1] , [2] , [3] , [4] Öncelikle Unvan / Ünvan konusunu açıklığa kavuşturalım. TDK sözlüğüne göre doğru yazılış unvan. Yani isim, san manasında. Ünvan diye kullanımları da var ancak Türkçe Dili Resmi Sözlüğüne göre UNVAN. Akademik unvanlar ülkemizde Resmi olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu

Co-Creation Dedikleri Şey.

Aslında Türk iş dünyasının ingilizce, türkçe karışık saçma sapan jargonundan hiç hazetmem. Bana çok itici gelir. Ancak bu dünya da bu şekilde konuşmak sanki bir iştir ya da gerekliliktir. Ne kadar tuhaf ve acayip konuşursanız o kadar adam yerine koyarlar. Oysa ki sizi anlamışlar mıdır?. Kesinlikle hayır. Bu konuda benim çok sevdiğim bir yazı var. Merak edenlere buyrun buradan ... .

Şirketim Güzel Şirketim

İlk kez Hafıza Kırıntısı serisine bir saplama yapıp başka bir konuda "Fikrimi" belirtiyorum. Çünkü doldum yine. Bir şekilde boşaltmam lazım zihnimi. Çünkü bu beni rahatsız ediyor. Son zamanlarda, yıllarda ülkede bir girişim saçmalığı almış başını gidiyor. Saçmalık diyorum çünkü yapılan organizasyonlar oluşturulmaya çalışılan girişimler vs hepsinde ciddi yapısal ve fikri sorunlar var. Ülkede ,genel olarak en iyisini yaptığımız, sadece "mış gibi" yapıp olayı kapatıyoruz. Doğal olarak bu işinde piyasasında ve sektöründe burada saymayacağım bir kaç kafada, şanslı tipler var. Onlarda şişik egolarını dahada katlamak için yoğun çaba içerisinde. Ama ortada iş filan yok. Sadece "yaparmış gibi yapmak" var. Yoğun bir şekilde yüksek meblağlar dönüyor ortada. Ama bu kimin parası nasıl ortaya çıktı soran yok. Bunlar olurken bu tiplerde burada oluşturulan bol "aaayyy ne başarılı. Biliyor musun sıfırdan gelmiş." kalesinde mutlu mesut hiç bir işe yaramadan yaşı