Ana içeriğe atla

Hafıza Kırıntıları -38

Bir sürü şey birikti ancak zaman bulup da yazmak kolay olmuyor. Ya zaman oluyor istek olmuyor ya istek çok oluyor ama zaman olmuyor. Sanırım bu da yazma niyeti ile ilgili. Ancak arada bir dürtenlerde olmuyor değil hani. Toparlanıp bir şeyler daha yazmaya motive ediyorlar. Aramızda kalsın; her ne kadar kendim için yazıyorum filan desemde bir saatten sonra öyle olmuyormuş. İnsan istiyor "ya birileri de okusun da altına yorum filan yazsın" diye. Sanırım bende de var beğenilme isteği ya da onaylanma isteği. Etkin iletişim kitaplarında da yazar. "Her insan onaylanmak, ödüllendirilmek, takdir edilmek ister. Bunu yaptığınızda size karşı çözülmeyecek insan yoktur." diye.

Bir sürü şey birikti demiştim uzatmadan sıralayalım bakalım.

- Özür,üstünde yatılacak bir yastık değildir;önce,tekrarlamamayı güvence altına alacaksınız sonra özür dileyebilirsiniz. - Tınaz Titiz.

-İşyeri mutluluk merkezi değildir. Çalışmak güzel bir şey olsaydı üstüne para vermezlerdi. - Serdar Kuzuloğlu

- Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar. Dr. Elisabeth Kübler Ross

-Alimi en acıtan şey, cahildeki yanlışları anlayıp, ona doğruları anlatamamaktır. - Zata

- Bilim insanlarının derileri kalındır.Yalnızca olgularla çeliştiği için bir kuramdan vazgeçmezler.-
İmre Lakatos

-Nesnel ispatların (Kesinliğin) azaldığı yerde Öznel ispatlar (Kesinlikler) çoğalır. Bertnard Russel.

- Kimine göre yalnızlık,hasta kişinin kaçışıdır;kimine göre de,hasta kişilerden kaçıştır. Nietzsche "Zerdüşt Böyle Buyurdu Kitabından"

-Aptal kelime'den mânâ'ya gider, abdal mânâ'dan kelime'ye. - Dücane Cündioğlu

- Bir iki kişinin yaratma yeteneği vardır, birkaç kişinin yaratılanı anlama yeteneği, birçok kişinin de sadece anlamadan-izleme yeteneği. - Dücane Cündioğlu

-Sevmek; Sıradışı ya da kahramanca şeyler yapmak değil, sıradan şeyleri hassasiyetle yapmaktır. -Farid Farjad

- Zenofobi: Standart boş insan. Her insan zenofobik doğar, zenofobik olmamak kültür sayesinde mümkün olabilir (ya da tam tersi)

- Knowledge speaks, but wisdom listens. (Meali; Bilgi konuşur, akıl dinler) Jimi Hendrix

- Doğru bir tane olsaydı aynı konuda yüz tablo yapılmazdı. - Pablo  Picasso

- Tecrübenin çoğu doğru değerlendirmelerden gelir. Doğru değerlendirmelerin çoğuda yanlış değerlendirmelerden. Mekanik  Filminden...

- "Daha büyük bir şeyin küçük parçasına sahip olmayı, küçük bir şeyin daha büyük parçasına sahip olmaya tercih ederim." Jack Dorsey

- Sadece aptalların ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde "beni anlamıyorlar" diye üzülmek niye? | O. Wilde

-Bilmediklerimizi itiraf etmekten utanmamalıyız. Utanılacak şey, her şeyi biliyormuş gibi davranmaktır. Neil De Grasse Tyson

- cuculla non facit monachum. kukuleta <insanı> rahip yapmaz.
  nec forma te virum. görunüş seni adam <yapmaz>. Kaynak  Kaynak2

- Rem tene verba sequentur - Sen konuya hakim ol. Kelimeler ardından dökülür.- Marcus Porcius Cato
( bu latinceye karşı inanılmaz bir sempatim var. Ancak nasıl öğrenilir ya da öğrenmeye gerçekten değer mi?.Hep deli sorular...)

- Ne iş yaparsan yap, kendinden daha aptal kimselerin gözüne girmen gerekecek. - Murat Menteş

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akademik Unvan Konusu

Eğer bu camiaya uzaksanız unvan/ünvan konusunun ne derecede (!) önemli olduğunu pek bilemeyebilirsiniz. Türk akademik camiasında unvan(bundan sonra böyle diyeceğim) her şeydir. Gerisi teferruattır. Bilenler bilir... Demiştik. Unvan önemli diye. Akademisyenler içerisinde hayat, memat meselesi olan bu unvanlar ancak sahipleri tarafından bir türlü doğru yazılmaz ya da ne anlama geldiklerini - abartmıyorum -%80'i bilmez. Peki doğruları nedir? Bu yazının konusu bu olacak. Dilim döndüğünce. Aslında akademik unvanlar ülkeden ülkeye hatta bilim dalından bilim dalına bile çok değişkenlik göstermekte . Aşağıda Engin Arık hocanın blogundan derlediğim genel bir unvan açıklaması var. Kaynaklar :  [1] , [2] , [3] , [4] Öncelikle Unvan / Ünvan konusunu açıklığa kavuşturalım. TDK sözlüğüne göre doğru yazılış unvan. Yani isim, san manasında. Ünvan diye kullanımları da var ancak Türkçe Dili Resmi Sözlüğüne göre UNVAN. Akademik unvanlar ülkemizde Resmi olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu

Co-Creation Dedikleri Şey.

Aslında Türk iş dünyasının ingilizce, türkçe karışık saçma sapan jargonundan hiç hazetmem. Bana çok itici gelir. Ancak bu dünya da bu şekilde konuşmak sanki bir iştir ya da gerekliliktir. Ne kadar tuhaf ve acayip konuşursanız o kadar adam yerine koyarlar. Oysa ki sizi anlamışlar mıdır?. Kesinlikle hayır. Bu konuda benim çok sevdiğim bir yazı var. Merak edenlere buyrun buradan ... .

Şirketim Güzel Şirketim

İlk kez Hafıza Kırıntısı serisine bir saplama yapıp başka bir konuda "Fikrimi" belirtiyorum. Çünkü doldum yine. Bir şekilde boşaltmam lazım zihnimi. Çünkü bu beni rahatsız ediyor. Son zamanlarda, yıllarda ülkede bir girişim saçmalığı almış başını gidiyor. Saçmalık diyorum çünkü yapılan organizasyonlar oluşturulmaya çalışılan girişimler vs hepsinde ciddi yapısal ve fikri sorunlar var. Ülkede ,genel olarak en iyisini yaptığımız, sadece "mış gibi" yapıp olayı kapatıyoruz. Doğal olarak bu işinde piyasasında ve sektöründe burada saymayacağım bir kaç kafada, şanslı tipler var. Onlarda şişik egolarını dahada katlamak için yoğun çaba içerisinde. Ama ortada iş filan yok. Sadece "yaparmış gibi yapmak" var. Yoğun bir şekilde yüksek meblağlar dönüyor ortada. Ama bu kimin parası nasıl ortaya çıktı soran yok. Bunlar olurken bu tiplerde burada oluşturulan bol "aaayyy ne başarılı. Biliyor musun sıfırdan gelmiş." kalesinde mutlu mesut hiç bir işe yaramadan yaşı