Ana içeriğe atla

Kitap: "Gerçeklik Testi"

Acilen ve hızlı aldığım bir kararla bundan sonra okuduğum kitaplar hakkında basit notlar düşeceğim kendimce...

İlk olarak blogda yayınlamaya değer gördüğüm kitap Guy Kawasaki 'nin "Gerçeklik Testi". Bence bu adama dikkat edilmesi lazım. Özelliklede Girişimcilik, Sosyal Medya ve buna benzer konularla ilgileniyorsanız...

Kitap temel olarak Guy Kawasaki'nin Silikon Vadisindeki 30 yıllık deneyimini anlatıyor. Bana göre kitap o kadar güzel tasarlanmış ki, benim bugüne kadar okuduğum diğer pazarlama, girişimcilik, işletme yönetimi, sosyal medya üzerine yazılan pek çok kitaptan çok daha iyi. En azından içi dolu ve bugüne kadar bildiğimiz pek çok şeyi çürütüp farklı açıdan bakmamızı sağlıyor.. Okurken hiç sıkılmadım. Gerçi Guy birazcık Master Yoda gibi olmuş kitapta, buda bazen sıkıyor ama oldukça değerli bilgiler veriyor. Örneğin "Bir Silikon Vadisi nasıl yaratılır" kısmı benim oldukça ilgimi çekti. Politika yapıcıların ve ilgili kişilerin üzerinde çok düşünmesi gereken bir konu bence. Eğer böyle bir düşüncesi olanlar var ise de kesinlikle bu bölümü okumalılar...

Uzun sözün kısası. Eğer Silikon Vadisinin girişimlerinin işleyiş tarzını, oradaki girişimcilerin dünyasını merak ediyorsanız ya da bir girişimci iseniz ya da olacaksanız, bir adamın, girişimcilik, işletme yönetimi, pazarlama yönetimi, finansman, Halkla İlişkiler, Reklam, İnsan Kaynakları yani bir girişim yapan herşey  konusundaki  farklı gerçekleri ve dikenli yollar ile kestirmeleri sizin önünüze çıkartan Apple'da pazarlama müdürlüğünden başlayıp şu anda Vadinin ciddi risk sermayedarlarından ve dünyada çok takip edilen bir blog yazarlığına uzanan kariyeri ve bu kadar zamanda öğrendikleri....
(İyiki kısa oldu... :) )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akademik Unvan Konusu

Eğer bu camiaya uzaksanız unvan/ünvan konusunun ne derecede (!) önemli olduğunu pek bilemeyebilirsiniz. Türk akademik camiasında unvan(bundan sonra böyle diyeceğim) her şeydir. Gerisi teferruattır. Bilenler bilir... Demiştik. Unvan önemli diye. Akademisyenler içerisinde hayat, memat meselesi olan bu unvanlar ancak sahipleri tarafından bir türlü doğru yazılmaz ya da ne anlama geldiklerini - abartmıyorum -%80'i bilmez. Peki doğruları nedir? Bu yazının konusu bu olacak. Dilim döndüğünce. Aslında akademik unvanlar ülkeden ülkeye hatta bilim dalından bilim dalına bile çok değişkenlik göstermekte . Aşağıda Engin Arık hocanın blogundan derlediğim genel bir unvan açıklaması var. Kaynaklar :  [1] , [2] , [3] , [4] Öncelikle Unvan / Ünvan konusunu açıklığa kavuşturalım. TDK sözlüğüne göre doğru yazılış unvan. Yani isim, san manasında. Ünvan diye kullanımları da var ancak Türkçe Dili Resmi Sözlüğüne göre UNVAN. Akademik unvanlar ülkemizde Resmi olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu

Co-Creation Dedikleri Şey.

Aslında Türk iş dünyasının ingilizce, türkçe karışık saçma sapan jargonundan hiç hazetmem. Bana çok itici gelir. Ancak bu dünya da bu şekilde konuşmak sanki bir iştir ya da gerekliliktir. Ne kadar tuhaf ve acayip konuşursanız o kadar adam yerine koyarlar. Oysa ki sizi anlamışlar mıdır?. Kesinlikle hayır. Bu konuda benim çok sevdiğim bir yazı var. Merak edenlere buyrun buradan ... .

Şirketim Güzel Şirketim

İlk kez Hafıza Kırıntısı serisine bir saplama yapıp başka bir konuda "Fikrimi" belirtiyorum. Çünkü doldum yine. Bir şekilde boşaltmam lazım zihnimi. Çünkü bu beni rahatsız ediyor. Son zamanlarda, yıllarda ülkede bir girişim saçmalığı almış başını gidiyor. Saçmalık diyorum çünkü yapılan organizasyonlar oluşturulmaya çalışılan girişimler vs hepsinde ciddi yapısal ve fikri sorunlar var. Ülkede ,genel olarak en iyisini yaptığımız, sadece "mış gibi" yapıp olayı kapatıyoruz. Doğal olarak bu işinde piyasasında ve sektöründe burada saymayacağım bir kaç kafada, şanslı tipler var. Onlarda şişik egolarını dahada katlamak için yoğun çaba içerisinde. Ama ortada iş filan yok. Sadece "yaparmış gibi yapmak" var. Yoğun bir şekilde yüksek meblağlar dönüyor ortada. Ama bu kimin parası nasıl ortaya çıktı soran yok. Bunlar olurken bu tiplerde burada oluşturulan bol "aaayyy ne başarılı. Biliyor musun sıfırdan gelmiş." kalesinde mutlu mesut hiç bir işe yaramadan yaşı